Infertilite ve Tüp Bebek Tedavisi

Dünya genelinde her altı yetişkinden biri kısırlık çekiyor; Türkiye'de tüp bebek tedavisi ise maliyetli.

Dünyada her altı yetişkinden biri infertelite sorunu yaşıyor.

Çocuk isteyen bir çift, bir yıl boyunca korunmasız cinsel ilişkiye girdiği halde gebelik olmuyorsa buna infertelite ya da halk arasında bilinen ismiyle kısırlık deniyor.

Dünya Sağlık Örgütü (WHO) dünyanın her yerinde, her sınıftan insanın kısırlıkla karşılaşabileceğini vurgulayarak maddi olarak erişilebilir, etkili ve kaliteli tedavinin “acil bir ihtiyaç” olduğunu söylüyor.

Peki Türkiye’de durum nasıl?

Kısırlık tedavisindekison aşama olan “tüp bebek”, yani IVF tedavisini bir kez denemenin maliyeti özel sektörde 180 bin liraya kadar çıkabiliyor.

SGK devlet hastanelerinde ya da anlaşmalı kurumlarda tedavi ücretini kısmen karşılıyor ancak bundan herkes faydalanamıyor.

Peki, bu Türkiye’de tüp bebek tedavisine ihtiyaç duyanlar için ne anlama geliyor?

Devlet nasıl çözümler öneriyor, uzmanlar ne diyor?

Tüp bebek nedir, nasıl yapılıyor?

Infertilite tedavisinde önce çiftlere detaylı testler yapılıyor.

Sonuçlara göre öncelikle stimülasyon tedavisiyle, yumurtalar uyarılıyor, çatlatma sağlanıyor ve çiftlerden doğal yoldan birlikte olmaları isteniyor.

Bundan da sonuç alınamazsa aşılama (inseminasyon) tedavisine geçiliyor.

Aşılamada, yine yumurtalar stimüle ediliyor, erkeğin spermi alınıyor, yıkanıyor, seçiliyor ve yumurtaların çatladığı gün rahme konuluyor.

Bütün bunlardan sonuç alınamadığı hallerde ise tüp bebek tedavisi (in vitro vertilisation) öneriliyor.

Tüp bebek tedavisinde kadınlar önce yumurta üretimini artırabilmek için hormon ilaçları alıyor.

Daha sonra yumurtaları toplanıyor ve bir laboratuvarda sperm ile dölleniyor.

Embriyo adı verilen döllenmiş yumurta kadının rahmine yerleştiriliyor, ardından rahme tutunup büyümesi ve canlı doğum olması umuluyor.

İlk tur işe yaramadığında bu işlem tekrarlanıyor.

IVF hem pahalı hem de yöntemin doğası nedeniyle zorlu bir tedavi ve başarı garantisi de yok.

Bebek sahibi olmak için bazen beş altı kez denemek gerekebiliyor.

Ne kadara mal oluyor?

Özel kliniklerde fiyatlar kente, doktorun tecrübesine ve akademik unvanına bağlı olarak 150-180 bin lira arasında değişebiliyor.

Devlete bağlı üniversite hastanelerinde tüp bebek tedavisi ücretleri, üniversiteye göre farklılık gösteriyor.

Orta büyüklükte bir şehrin devlet üniversitesi hastanesinde SGK’lı hastaların tedaviye 18 bin lira, ilaçlara ise duruma göre 25 ila 30 bin lira ödediği belirtiliyor.

SGK desteğinden faydalanamayanlar için ise her bir denemede 56 bin lira tedavi, 50 bin liraya kadar da ilaç masrafı olabiliyor.

Devlet hastanelerindeki tüp bebek kliniklerinde ise standart fiyatlar uygulanıyor.

Devlet karşılıyor mu?

Uluslararası Fertilite Dernekleri Federasyonu’nun tahminlerine göre dünya genelindeki ülkelerin yüzde 64’ü tüp bebek tedavilerini kamu sigortaları aracılığıyla ya tamamen ya da kısmen karşılıyor.

Türkiye de bu ülkelerden biri.

tüp bebek tedavisi üç denemeye kadar kısmen karşılanıyor. Ancak bu desteğin bazı şartları var:

SGK bu koşulların karşılanması halinde, tedavi ücretlerinde hastalardan birinci denemede %30, ikinci denemede %25, üçüncü denemede %20 oranında katılım payı ödemesini istiyor.

BBC Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Sağlık Bakanlığı “Gaziler, vazife malülleri, İstiklal madalyası sahipleri, teörle mücade kanunu kapsamında aylık alanlar ve harp malüllerinin katkı payı ödemekten muaf olduğunu” söyledi.

Bakanlık, bu gruplar dışında başka kimsenin muafiyeti olmadığını belirtirken, birkaç aya yönetmelikte değişiklikler yapılacağını belirtti.

Ancak bu değişikliklerin neler olduğu konusunda detay verilmedi.

BBC Türkçe‘ye konuşan bir kamu hastanesinin tüp bebek kliniğinde görevli uzman doktora göre kurul raporu alınabilmesi için iki kez de daha ucuz bir tedavi yöntemi olan aşılamadan sonuç alınamamış olması gerekiyor.

Adının açıklanmasını istemeyen bu uzman doktora göre, hastaların ödediği katkı payının, kullanılan ilaçların miktarına göre deneme başına 10-12 bin lira arasında değişebiliyor.

‘Garibansa, çocuk sahibi olmak istiyorsa, mümkün değil’

Peki, SGK hastanelerindeki katkı payını dahi ödeyemeyecek durumda olan aileler ne yapıyor?

Bu paraları ödeyemeyenler kaymakamlıklardan muhtaçlık belgesi alarak katkı payından muaf tutulabiliyor.

Ancak bazı yoksul hastalara ücretsiz tüp bebek tedavisi yapan Türkiye İnfertilite Vakfı (TİVAK) Başkanı Doç. Dr. Cihangir Çakıcı, kaymakamlık desteği için “Çok insanın ulaşabildiği bir şey değil, para ayrılan bir şey değil. Belki 100 kişi başvuruyorsa, üçü, beşi kabul ediliyor, kalanı geri çevriliyor” diyor ve şöyle devam ediyor:

“Hastanın SGK’sı yoksa, hiçbir şeyi yoksa, garibansa, çocuk sahibi olmak istiyorsa, birisi onlara destek olmazsa, yapmaları mümkün değil.”

Çakıcı, Türkiye’de yıllık tüp bebek sayısının 160 binlerden, 130 binlere düştüğünü tahmin ettiklerini söylüyor. Bunların çoğunun özelden devlete kaymaya başladığı yorumunu yapıyor.

‘Kredi çekiyorlar, çocuk daha doğmadan borçlanıyor’

Üniversite hastanesinde çalışan bir uzman hekim, tüp bebek kliniklerine başvuranların maddi imkanlarının genellikle sınırlı olduğunu söylüyor.

Birçok hastanın kredi çektiğini anlatan doktor, “Yani çocuk daha doğmadan borçlanıyor” diyor.

Ayrıca, ilk denemede başarısız olan bazı çiftlerden, zaman kaybetmeden bir kez daha denemelerini istediklerini anlatıyor:

“Bunu bir kere yaptığında olacak diye bir şey yok. Biz ‘bir daha dene’ diyoruz. Her seferinde bu paraları ödemek zorunda. Tutmadığı zaman işlem başa dönüyor.”

Bu doktor, daha ilk deneme için aldığı krediyi ödeyemediğini söyleyerek çocuk sahibi olma umuduna son vermek zorunda kalan çiftlerle karşılaştığını aktarıyor.

Neden 40 yaş sınırı var?

Peki SGK, 40 yaşını geçmiş kadınların tüp bebek tedavisini neden karşılamıyor?

Uzmanlara göre 40 yaşından sonra tüp bebek yöntemiyle gebe kalma şansının yüzde 10’lara düşmesi bunda büyük rol oynuyor.

Üniversite hastanesinde görevli tüp bebek uzmanı “Şu anki ortamda 40 yaşta gebe kalmak isteyen çok hasta var, bunlar zor hastalar” diyor.

Bunda, erken menopoz, yumurta rezerv azlığı, iş, güç gibi nedenlerle evlenme yaşının ilerlemesinin rol oynadığı yorumunu yapıyor.

Üç yıl evli kalma şartının ise iki nedeni olduğu belirtiliyor.

Kamuda çalışan bir uzman doktor, “Evlenip ayrılanlar çok olduğu için, çocuk açıkta kalmasın diye, evliliği daha pozitif düzeyde olanlar için öneriliyor” diyor.

Uzman hekime göre bir sebep de evliliğin ilk yılında korunmasız ilişkiye girildiğinde gebe kalma oranının yüzde 75, ilk iki senede yüzde 60, ilk üç senede ise yüzde 50 olması.

Buna rağmen gebe kalınamıyorsa “Devlet size o zaman tüp bebek tedavisi yapabiliriz diyor” şeklinde konuşuyor.

Ancak uzman doktor, erkekte sıfır sperm ve kadında yumurta rezervinin çok az olduğu durumlarda, üç yıl evli kalmış olma şartının aranmadığını vurguluyor.

Diyarbakır escort
mardin escort
bursa escort
adana escort
izmir escort
ekmel ekmel
Şişli escort